3 Mayıs 2009 Pazar

Annelik yorgunlukmuş meğer

Kucakta taşımaktan kolun kopar

Gece uyanmaktan gözlerin çöker

Koynunda tutmaktan bileklerin tutulur

Zırıltı çekmekten başın şişer

Ağladığında için geçer

Daha kimbilir neler çeker bu anneler

Benim ikibuçuk ayda yaşlanmama sebep olan minik tavşanım gene de sevgisiyle dolduruyor hayaımızı.

Mis gibi kokusunu içime çektiğimde sıkıntılar uçup gidiyor. Yeterki o ağlamasın, hasta olmasın, ona birşey olmasın.

* * * * *
Doğumdan buyana sıksık misafir geliyor. Geçen hafta içi de iş yeriden arkadaşlarım iş çıkışı geldiler. Evim geniş olmadığı için birden dolu verdi. Annem olduğu için bebekle zorlansak da başa çıkabiliyor misafir ağrlamakla. Ama annem yakında bizi bırakıp babama dönüyor. O zaman ne yapacağız bilmem. Bu haftaiçi de başka bir grup arkadaşım gelecek annem bugün gidecekti ama misafirlerim geleceği için beni bırakmaya gönlü el vermedi sağolsun birkaç gün daha bizimle. Annem olunca gündüzleri bebeğe bakmak da daha kolay oluyor. Çok bitmişsem ona veriyorum ve biraz dinleniyorum. Akşamları babası ilgileniyor daha çok. Annem gittiğinde oğlumu nasıl yalnız bırakıcam bir odada bilmiyorum. Tuvalete bile gidemeyebilirim :))
* * * * *
Bu arada yakında yeni evimize taşınacağız inşallah. Oğlum nasibiyle geldi. Taşınma işi de gerçekten çok zor. İnsan taşınacağı için yapılacak birçok şeyi erteliyor. Bu dolabını temizlemem lazım mesela taşınırken temizlerim diye yapmıyorum. Bebek odasını yerleştirmem lazım taşınırken gene toplacak diye onu da yapmıyorum. Taşınma işini nasıl halledeceğiz bilmem. Ayrıca yeni evin tadilat işleri var. Ne yapılacak karar vermek, yapacak ustaları bulmak, eve götürmek gerekiyor. Ve bunları biran evvel yapmak gerekiyor. Bir de ben bu arada bir ay kadar annemlerin yanına gitmeyi düşünüyorum Gitmeden halledilmesi gerekiyor. İnşallah, ne diyim...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...