30 Mayıs 2012 Çarşamba

Bugün benim doğum günüm, kelimeler büyüyor ağzımda...



Aslında dündü. 29 Mayıs şanlı bir gün yani :)
 

 Bunlarda beni mutlandıranlar..

Eksik olmasınlar..


İki cihan saadeti diliyorum kendime.. Ve dostlara..

26 Mayıs 2012 Cumartesi

Ayarlarımız bozuk


Blogger'ı açıyorum şablonlarla filan oynayıp kapatıyorum. Yazı yazabilecek kadar kafamı toplayamıyorum.
Daimi bir uyku hali var üzerimde.
Geçen sene ki Brezilya gezisi sonrası yol daha uzun olmasına rağmen hiç böyle olmamıştım.

Sadece ben değilim böyle olan. Oğlum da tamamen değişmiş durumda sürekli mıyıklıyor. Annanesi de "Ne olmuş bu çocuğa?" diyor ki sadece benim böyle hissetmediğimi kanıtlıyor.

Hasılı kelam aile boyu bir şapşallık var üzerimizde, normal mi değil mi bilemiyorum. Fabrika ayarlarımıza geri dönmeyi bekliyorum.

22 Mayıs 2012 Salı

Dönen tilki

Bu sabah 5:40 gibi İstanbul'a ulaştık.
Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.

Bugün hemen iş başı yaptığım için uykuluyum.
Dönüşte Tayland saatine göre 23:30'da uçacağımız için o yorgunlukla kesin uyurum diye bugün izin almadım fakat 2 saat kesintisiz uyuyamadım :)

Bugün böyle geçecek artık. Çay-kahve idare ediyorum.

10 Mayıs 2012 Perşembe

Yol Göründü







Pasaport başvurularımızı geçen çarşamba yapmıştık. Emniyetteki görevliler bu aralar pasaportların çıkmasının 10 günü bulduğunu söylediklerinde şok olmuş aylar öncesinden plan yaptığımız halde en elzem olan şeyi niye en sona bıraktık diye hayıflanmıştık. 'Hayırlısı artık' desek de canımız da sıkılmadı değil.

Gezi planımı bile yapamadım ümitsizliğimden ötürü :)

Elhamdülillah basımdaki sorun düzelmiş olacak ki gecikmeden elimize ulaştı.
Salı günü teslim almamızla hem çok sevindik hem de iki ayağımız bir pabuca girdi.

Yolculuk Tayland'a kısmet olursa.

Dönüşte görüşmek üzere dualarınızı bekliyorum, Allah'a emanet olun.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Gümbüdü gümbüdü güm bak bak


Hani 23 nisanda Büyükada'ya gitmiştik ya. O gün Ada'daki okulların bando takımları güm güm çalıyorlardı trampeti. Bizim oğlan da ilk defa görüyor bandoyu bandocuyu.

Çok etkilenmiş olacak ki evdeki balonu kendine trampet yapmış.



Elindeki sopayı hem vuruyor hem de bağırıyor: "Gümbüdü gümbüdü güm bak bak gümbüdü gümbüdü güm bak bak..."

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Kahvaltı sırası bendeydi

Oğlumun arkadaşları ve onların anneleri ile güzel bir cumartesi sabahı geçirdik.

Gelmelerini çok istediğim ama uzak semtlerde oluşumuz sebebiyle ya da programları değiştiği için gelemeyenler olsa da kalan sağlar bizimdir psikolojisiyle şenlendik.





Üç deli oğlan ve iki hanım efendi ile şenlendi evimiz. Hanfendilerden biri geç teşrif etse de eksik kalmadığına şükrettik.


 Oğlumun arkadaşları için hazırladığı sofra:


Ah bir de annesi arkadaşları için hazırladığı minik hediyeleri vermeyi unutmasaydı..


Hoş bu unutkan şahıs hediye götürmesi gereken yerlere (doğum, yeni ev gibi) bile giderken koca paketi -unutmasın diye koyduğu- kapının önünde unutur da öyle çıkar evden. Gittiği yerde de ahlar vahlar ama ne fayda...


İşte şimdi de aynı söz dilde: "Başka sefere..."
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...