31 Mart 2010 Çarşamba

Karateci Şirin


Bu arada uzak doğu sporları demişken;


Küçükken babamla bir ara geceleri karate kursuna gidiyorduk.

Babam karate yaparken (ya da öğrenirken) ben de jimlastik aletlerinde hareket ediyor, bisiklete biniyor, oynuyordum işte kafama göre...
Ama hoca arada bana da karate haraketlerinden yaptırıyordu.


Sonra 12-13 yaşlarında 2 kız arkadaşımı da kafalayıp tekvando kursuna yazılmıştık.

Sınıfta bizden başka kız yok.

Olsun benim çok hoşuma gidiyordu bu dövüş olayları. Plastik eldivenlere (bakşa adı vardır da ben eldiven diyebilirim) tekme atmalar, haay diye bağırıp yumruk savurmalar...

Fakat çok kısa sürdü bu macera, arkadaşlarım çabuk pes edince ben de sınıfta yalnız kalmak istemeyip kursa gitmedim.

30 Mart 2010 Salı

The Jump


Cumartesi gecesi minik sincabımı uyuttup JUMP'a gittik.

Jump ne mi Dünyaca Ünlü Aksiyon – Komedi grubu.
Ufak tefek, Koreli arkadaşların Jackie Chan filmlerindeki sahneleri canlı canlı ve komik bir şekilde ifade (filmler de komik oluyorlar gerçi) ettikleri bir gösteri.

Normalde böyle birşey için vakit ve nakit harcamazdım ama bizim bey pek meraklı bu uzak doğu sporlarına ve tabi jackie chan, bruce lee, jet lee ve benzerlerine. Biletx'ten mail gelince 'Gidelim mi' derdemez 'Gideliiim' cevabını aldım pek tabi ki :)
Pişman değilim zira evlendikten sonra ben de biraz da mecburen izlemeye başladım bu zevatın filmlerini. Futbol hastası bir kocadansa bu komik minikleri seven bir kocaya sükrediyorum :)
Çok sık da olmadığı için bu filmleri izlemek sorun olmuyor.

Gösteri de gayet eğlenceliydi.



http://www.timshowcenter.com/index.php?page=jump

25 Mart 2010 Perşembe

O bir kitap kurdu


Ben bu çocuğa bu şekilde değil de,

mecazi anlamda

içindeki bilgileri yalayıp yutmak,

çok okumak

21 Mart 2010 Pazar

Leyleği havada gördüm


Leylekler yakından uçmuyorlardı, yüksektelerdi.
Ama yukardaki fotograftaki bulutların üzerindeki karartılar leylek :)))
Resmin boyutunu küçültünce iyice karartı olarak kaldılar ama gene de leyleklerin gelişini izlediğimizin resmi :)
Cumartesi yarım saat kadar Fatih'teydik ve çok çok yakından geçen bir sürüyü gördük.
Daha güzel izlemek için pazar sabahı Rumeli Feneri'ne gittik ama bu sefer yukarda hava daha iyiydi galiba...


Gene de Rumeli Feneri' ne gittiğimize deydi. Ne güzel bir manzara, ne güzel bir hava..
Tam anlamıyla bahar gelmiş buralara..
Hafif serin, bol güneşli...
Bahar çiçekleri de açmış.


Leyleğimi hava da gördüm, uğur böceği geldi beni buldu.
Çok şanslı, bol gezmeli bir yıl beni bekliyor :P



Rumeli Feneri köyü çok şirin ve tarihi bir köy.
Balıkçı köyü.
Bir de tarihi kalesi var. Cenevizlilerden kalma.
İşte bu de Rumeli 'feneri'. Kale tarafından görüntüsü.



Rumeli Feneri-Garipçe yolunda da manzara müthiş..





13 Mart 2010 Cumartesi

Baba


Babamı geçen hafta başı kontrole götürdük.

Doktor akciğer filmine bakıp tomografi istedi.

Bu hafta da tomografiyi alıp gittik.

Teşhis: Akciğer fibrozisi.

Korktuğumuz bir hastalık.

İlk gittiğimiz doktorun şüphelendiği, "öldürmez ama süründürür" dediği. 'Allah korusun'

Çok ilerlememiş dedi doktor.

Olsun gene de hemen orda başladım ağlamaya.

Doktor bu ciğer daha 10-20 yıl idare eder dedi. Sanki iyi birşeymiş gibi.

Babam daha 60 yaşında. (Bu yaş eskiden ileri bir yaştı. İnsanın kendi babası 60 olunca daha genç bir yaşmış gibi geliyor)

Genç olsaymış kortizonlu ilaç verirmiş fakat yan etkilerinden dolayı şuanda gerek görmyormuş. Gene kortizonlu bir sprey verdi.


İşte böyle Allah beterinden saklasın, fakat gene de moralimiz bozuldu tabi ki.

3 ayda bir kontrolü olacakmış. mış mış.


Hiç yazasım gelmiyor.

Benden haberler böyle...

7 Mart 2010 Pazar

Tarihi Moda İskelesi





Niye daha önce gitmemişiz..

Ne güzel bir manzara...


Denizin ortasında oturuyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz...




Pırıl pırıl bir güneş, mis gibi bir hava, martı sesleri (bizim bücürün cığlıklarından pek duyulmasa da)





Kahvaltısı da orta halli...


Servis gayet güzel...


Havalar ısınınca dışarda oturmak üzere gidilesi bir yer.


Öğrendik ya kurutunca ya kadar gideriz biz buraya :))







Bu da yürümeyen tembel kurbağayla arkadaşı, cumartesi gezmesinden...

Biz daha önce misafirliğe geldiğimiz için arkadaşı geldiğinde çekingen davranıyorken, gidip kafasına dokunmalar, hatta vurmaya çalışmalar.. İlerleyen vakitlerde arkadaşı da ortama alışıp rahat davranmaya başlayınca bizimkinin elindeki arabaları alıp bağırınca da hündür hüngür ağlamalar..

1 Mart 2010 Pazartesi

Partii


Öncelikle önceki yazıya not bırak, iyi dileklerde bulunan tüm arkadaşlarıma çok teşekkürler ederim. Yoğunluklan cevap yazamadım...





Neden yoğundum,


parti hazırlıkları işte, ne olsun :)





Önce mönü hazırlığı yapıldı.



Pasta malzemeleri alındı. (Güya daha hesaplı olacaktı ama pek de öyle olmadı. Parasını verip alsam en azından kafam rahat olurdu.)



Temizlik yapıldı. (Hala temizlikçi bulamadım)



Mamalar hazırlandı.


Çok yorunuldu.


Vee o sabah geldi çattı.



Misafirler 1 kişi fireyle toplandı. Sonra parti başladı.



İkramlar yenirken televizyondan da oğlum için hazırladığımız klibi izledik.


Bizim düğün resimlerimizle başlayan (fonda da düğünde salona giriş parçamız çalıyor) sonra bay-bayan iken gezdiğimiz yerlerdeki mutlu ve komik resimlerimizin hızlıhızlı aktığı daha sonra minik farenin doğum resimleriyle devam eden (fondaki müzik de schnappi'ye dönüyor bu esnada) günümüze kadar gelen bir klip oldu.




Mönüde bal kabağı böreği, pazı böreği (annem ıspanak demişti ama ben yanlışlıkla pazı almışım, ama çok güzel olmuş), katmer, yaprak ve lahana sarması (annem sardı tabi ki), kereviz salatası (bu da annemin özel tarifi), kırmızı biber salatası, minik tartlar, kek, pasta ve kurabiye vardı. (tatlılar da benden) Misafirlerimizden biri 'Güllüoğlundan' pasta getirmiş. Tabi ki kızdım :) Benim pastamdan daha lezetlidir diye.


Merakla beklen pasta işte...




Fena değil???




Uçak çok hoş oldu. Kimin yaptığı malum :) Gıcık oluyorum ama ne yapalım marifetli bir babası var ömerciğin.
Annesi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim :))
Kurabiyelerimizi de mevlüt şekerlerini ikram etmek için aldığımız bebek arabasında ikram ettik. Böylece bu şirin şey bir işe daha yaramış oldu. Artık bir de askere giderken içine çikolata koyar ikram ederiz :P

İşte böyleee.

Çok güzel bir gündü. Tek eksik babannesigildi. Rahatsız olduğu için gelemiyorlar. Havalar ısınınca biz gidip bir pasta da orda keseriz artık.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...