29 Aralık 2010 Çarşamba

Namlı Gurme



Size bir yer tavsiye edeceğim; çok lezzetli. İştah açıcı ve dolayısıyla kese düşmanı.
Hesaplı da denemez ama çok para harcamanızın başlıca sebebi herşeyin çok lezzetli görünmesi.
İçeri giriyorsunuz 'şarküteri'.
Dışarı çıkıyorsunuz 'kafe'.
İçerden beğeniyorsunuz dışarda yiyorsunuz. Dışarda dediysem kapalı balkon tarzı.

Zeytinyağlı tabağı şahane.
Sucuklu pastırmalı omletini de test edip onayladık.

Karaköy Güllüoğlu'nun yanındaki Namlı Gurme. Ataköy'de de şubesi varmış orayı da test etmekte fayda var:))





27 Aralık 2010 Pazartesi

Doğum günü


Bu haftasonu oyun grubuna gittik.


Eğlendi..

Biraz ağladı. Çığlık atan kız çocuğuna dayanamadı :)


Fotoğrafsa geçenlerde gittiğimiz arkadaş grubunda beklenmedik bir doğum günü kutlamasından.


İlk defa mum üfleme eylemine karıştı.
Elektrikler kesilince yaktığımız mumu mutlaka o söndürecek.


Fondünün mumunu hemen üfleyecek.

21 Aralık 2010 Salı

Rahmi Koç Müzesinde bir Tıfıl


Cumartesi grupanya ile aldığım biletleri daha geç olmadan kullanmak üzere Beyoğlu-Hasköy'ün yolunu tuttuk.



Müzeye vardığımızda küçük bey uyumuşlardı. İçeri girince onun da mutlaka görmesi gerek diye uyanmasını bekleyelim dedik ve sevimli kafede oturup birşeyler atıştırdık. Ama bizim ufaklıkta hiç bir uyanma emaresi göremeyince başayım bari gezmeye dedik, zira annesinin akşam yetişmesi gereken bir eğitimi vardı.




İlk önce antika arabaların olduğu katı gezdik. Tam bu sırada girişteki bayanın saat 3te trenle Sütlüce'ye götürdüklerini söylediği aklımıza geldi. Koştur koştur dışarı çıktık ama nafile treni kaçırmışız. Bunun üzerine bizim beye 'senin yüzünden kaçırdık' diye bıdı bıdı yaparken minik sincap uyandı. Meğer her saat başı varmış tarihi tren gezisi.

İçerde kaldığımız yerden gezmeye devam ettik. Saat 4teki trene de yetiştik.



Harika bir müze, çok beğendik. Bir biletim daha var. Annemi de götürmeyi istiyorum. Gençliğindeki arabaları görmek eğlenceli gelir herhalde ona da.


Çocuklar için bir deney ve oyun katı yapmışlar. Bilhassa ilköğretim çocukları için çok hoş düşünülmüş.




Oyuncaklara bayıldım. Oyuncak müzesinde ne yaparım bilmiyorum.




Bina ve düzen olarak Berlin teknoloji müzesine benzettik. Tarihi olması hasebiyle belki de.



Yukarda duran yüzen araba, altında pervanesi var.




Bu da Abdulaziz'in saltanat vagonu.



Atatürk'ün bavulu.

17 Aralık 2010 Cuma

Body Worlds - Yaşam Döngüsü


Bugün bir fırsatını bulup gittik. Şahaneydi.
İnsanın bir zerreden nasıl kompleks bir yaratık haline geldiğini görmek, koskoca dünyada çelimsiz kalan bedenlerimizin içinde dünyayı taşıdığımıza şahit olmak, büyüleyiciydi.
Yaradana bir kez daha hayran kalmak, O'nun varlığından haberdar olmak ve bu duruma şükredenlerden olmak insanda tarifi mümkün olmayan hisler uyandırıyor.
Bütün bunları gören ama hala kör bakan gözlere de hidayet duası ediyor insan içten içe.
Pazar günü serginin son günü. İmkanı olan mutlaka gitmeli. Karaköy'deki İstanbul Modern'de sergileniyor.


Çok kalabalık olmasaydı ya da içeri daha az sayında insan alsalardı çok daha rahat gezerdik. 2 saat de sürmezdi belki sergiyi tamamlamamız. (Yok yok gene süredi.)
Güya biletlerde giriş saatleri var ama akşam girenlere saat 10 biletini veriyorlar. Böyle olunca da içerde bir curcuna, hurra bir gezi.


5 TL daha verip sesli anlatım cihazı da temin ediliyor. Fakat konuşan kadının içimi baydığını söylemeden geçemeyeceğim.







Şaşırtıcı Gerçekler


VÜCUT HAKKINDA EĞİTİCİ EĞLENCELİ BİLGİLER


Biliyor muydunuz?


KADIN ANATOMİSİ
*Ortalama kadın yumurtalığı, 2 milyon yumurta içerir. Her biri sayısız kuşağın genetik koduna sahiptir *Kadınlar, yüksek estrojen seviyeleri sayesinde daha iyi koku alırlar
*Bir kadın, ömrü boyunca dünyaya 35 çocuk getirme kapasitesine sahiptir.


KASLAR
*Göz, tüm vücuttaki en hızlı tepki veren kastır. Saniyenin 100’de biri sürede kasılır.
*Gülümsemek 17 kası kullanırken, kaş çatmak 43 tane kullanır
*Vücuttaki en küçük kasın boyutu 1,3 mm’den azdır. Stapedius adındadır ve kulak zarından iç kulağa titreşimleri gönderen üzengi kemiğini harekete geçirir
*Vücuttaki en güçlü kas, kabaetinizdedir (büyük kabaet kası)
*Dil, vücuttaki en güçlü kaslardan biridir

KEMİKLER
*Çene kemiğiniz vücuttaki en sert kemiktir
*Doğduğunuzda 350 kemiğiniz vardı. Çocukluk evresinden sonra 144 tanesi birbirine kaynadı.
* Hemen hemen 7 yılda bir, vücudunuz bir tam iskelete denk olacak şekilde yenilenir.
*Gülmek ve öksürmek, omurganıza yürümek veya ayakta durmaktan daha fazla yük bindirir.

KALP
*Kalp vücuttan çıkarılsa da atmaya devam eder. Parçalara bölünse bile kaslar atmayı sürdürür
*Kalp, saate 284 litreden fazla kan pompalar
*Kalp ömür boyunca yaklaşık 2,7 milyar kez çarpar

KAN DAMARLARI VE HÜCRELERİ
*İnsan vücudunda neredeyse 96.500 kilometre kan damarı bulunur
*Alyuvarlar saniyede 2 milyon adet hızında oluşurlar

BEYİN
*Beyin, ölümden yaklaşık 37 saat sonrasına kadar elektrik dalgaları ile sinyal göndermeyi sürdürür
*Beyin, 15 yaş civarına geldiğinize büyümesini durdurur

SİNDİRİM SİSTEMİ
*Ortalama bir erkek, 68 kilogramlık bir ağırlığı korumak için ömrü boyunca yaklaşık 50 ton gıda yer
*Vücudun çok yağlı bir yemeği sindirmesi 6 saat sürerken, karbonhidratlı bir yemeği 2 saatte sindirir. *Ortalama insanda yemeğin özefagustan (yemek borusundan) aşağı inmesi 8 saniye sürer, ince bağırsakta 3-5 saat, kalın bağırsakta 3-4 gün kalır
*Mideniz, kendi ürettiği asitte sindirebilmek için her 3 günde bir yeni bir zar üretir

AKCİĞERLER
*Ortalama insan, ömür boyu 330 milyon litre hava solur
*30 yaşın altındaki insanlar, 80 yaşın üstündekilere göre iki kat fazla oksijen alırlar

GENEL
*Bir yetişkinin ağırlığının % 60’ından fazlası sudur

7 Aralık 2010 Salı

Pekmezli Muhallebi



Geçen hafta bir kaç gün yaptığım tiramisudan ayırdığım labneli kremayı ufaklığa muhallebi diye yedirmiştim. Yumurta yemediği için arkadaşa bahaneyle yumurta yedirmiş oluyoruz böylece.




Geçen akşam yemekten sonra bağrışlarla bana muhallebi yaptırdı velet.




Önce muhallebiyi yediği sandalyeyi çekiyor. Sonra muhallebiyi buzdolabından çıkarıp koyduğum tezgahı gösteriyor. Iıhhh!!! diye bağıra bağıra.. Yaptırdı :)) Konuştuğunda kim bilir neler olacak diye düşünmeden edemedim.




Hadi tarifi de vereyim tam olsun. Hem daha faydalı olsun hem de şekeri azalsın diye pekmezli muhallebi yapayım dedim.


. 1/2 litre süt

. 2 kaşık un

. 1 kaşık nişasta

. 1 çay bardağından biraz az pekmez

. 1 tatlı kaşığı şeker

. Üzeri için tarçın, hindistan cevizi


Bütün malzemeyi tecereye alıp çırptım. Sonra muhallebi kıvamına gelene kadar karıştıra karıştıra pişirdim. Piştikten sonra ocaktan alıp tekrar çırptım. Kaselere koyduktan sonra üzerine tarçın ve hindistan cevizi serptim.

Ucundan ben de tattım. Gayet güzel olmuş. Tarçın pekmez kokusunu bastırmış hoş olmuş.


Soğumasını beklerken fotoğraf çekeyim dedim. Tabi ki benim sabırsız oğlumun ellerini muhallebiye daldırmasıyla bu işlem de son buldu.

3 Aralık 2010 Cuma

Kahve Hem de Damla Sakızlı


Kahve en vazgeçemediklerimden.

Okkalısı değil ama tadı yerinde olmakla beraber lite olanından ve mümkünse ortanın şekerlisinden günde 5 fincan içebilirim.

Birkaç yıldır da çok sevdiğimiz damla sakızlı türk kahvesini evimizden eksik etmiyoruz. Ve mutlaka ya tamamen damla sakızlıdan ya da normal kahvenin içine 1 kaşık da olsa damla sakızlı ilave ederek yapıyoruz kahvemizi.

Nefiss

Çoğunluk Kahve Dünya'sı ile tattı belki bu lezzeti ama bizim karşılaşmamız tamamen tesadüf, ya da tevafuk.

Günlerden pazardı ve biz Eminönü'ndeydik. Evde kahvemiz bitti bitecek durumdaydı. Gelmişken Kuru Kahveci Mehmet Efendi'ye de uğrayalım dedik. Ama pazar günleri kapalı olurlarmış kendileri. Onun bulunduğu sokakta ilerlerken gene sol taraf da başka bir kahve dükkanı gördük. Hadi burdan alalıdedik. Kapısında da bir abi kahve pişirip duru :)
Neyse efendim kahvemizi alıp çıktık ki benim gözüme bir yazı takıldı. "Damla Sakızlı Türk Kahvesi" diye. Anam! Bu ne olakiii Hadi deneyelim miiiii??? Deyip aldık bir paket. İşte o paketle vurulduk bu lezzete.

Daha sonraları kahve dünyasında da görünce eminönü'ne gidemediğimizde burdan alıverelim dedik. Fakat Eminönü'nden aldıklarımızın telvesinde damla sakızı tanecikleri görünürken kahve dünyasındakilerde hiç görünmüyordu. Meğersem kahve dünyasındaki damla sakızlı kahvede sadece aroması varmıŞŞŞ!!!
Burdan Kahve Dünyası yetkililerine seslenmek istiyorum. "Ayıptır. Kalitenize yakışmayacak bir sahteciliktir. Bu gaflet uykusundan tez elden uyanın."

Artık damla sakızlı kahvemizi kahve dünyasından almıyoruz. (Bu arada kahve dünyasını çok çok beğeniyorum. Kahvelerini, çikolatalarını, stilini..)

Bir de kahve festvalinde İlyas Gönen diye bir İzmir markasının diberte öğütülmüş değişik aromalı kahvelerinden aldık. Onları da çok beğendim. Damla sakızlının içinde damla sakızı da harbiden vardı ayrıca :) Çikolatalısı, karamellisi ve vanilyalısı olduğunu hatırlıyorum.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...