31 Aralık 2012 Pazartesi

Baby Shower



Bizim iş yerinde bu sezon gebelerde müthiş artış var maşallah..

Üç hafta kadar önce iki arkadaşımız için bir veda partisi hazırladık. Aslında veda yanlış oldu 'mola'
 desek daha uygun olur. Zira bu hanım kızlarımız doğum izlerini sonuna kadar kullanıp işe geri dönmeyi düşünüyorlar. Gerçi bu işler bazen belli de olmuyor. Doğacak kuzucukların kokusu kariyer planları biraz daha ertelemelerine sebep olabilir bilemiyorum. Hayırlısı olsun deyip partimize geçelim.



Eskiden doğum iznine ayrılacak arkadaşımız olduğunda kutlamamız öğle yemeğini hep birlikte dışarda yemekten ibaret olurdu. Bugün bahsedeceğim partiden önce bu alışkanlımızı hafiften değiştiriyor olduğumuzun sinyalini vermiştik. Ve dışarda yemek yemek yerine herkesin evde hazırladığı mamalarla hoş bir süpriz yapmıştık arkadaşımıza. Fakat o zaman acemilik vardı. Ortamı süslemek çok geç aklımıza gelmişti ve aklımızda kalmak suretiyle hayata geçirilemeden şimdiye kadar yerinde saklı durdu.



Bu sefer planlama aşamasında daha detaylı düşünüp daha çok emek verdik. Ee ne de olsa acemilik yavaş yavaş atılan bir şeydi. Her tecrübe bir sonraki içinyeni fikirler veriyordu.

 


Daha önceden okudunuz organizasyon konusundaki heves ve heyecanımı şurda.



Tabi organizasyonu tek başıma yapmadım. Hatta benden daha çok yorulan, kararlaştırdığımız malzemeleri Eminönü'nü arşınlamak suretiyle tek tek tedarik eden arkadaşım olmasaydı bendeki bu bitkinlik haliyle bu güzel süprizi arkadaşlarımıza yapamazdık.




Arkadaşlarımızdan birinin kızı birinin de oğlu olacağı için pembe ve mavi süsledik odayı ve mamaları.

Aslında bizim niyetimiz doğum iznine ayrılma süreleri yakın da olsa ikisine de ayrı ayrı parti hazırlamaktı fakat kızımızın annesini doktoru erken doğum iznine ayırabileceği endişesi iki partiyi birleştirme mecburiyetine itti bizi. Bu durumda sanki ikiz bebekler geliyormuş havası oldu.

Olsun.

Sağlık olsun.

Bebeklerini sağlıkla, sıhhatle kucaklarına alsınlar..
Kolay ve doğal doğumlar olsun.

Amin :)




İşte ofis ortamında, bir öğle arasında kız kıza bir baby shower...

Ne de özentiyiz...
Ama güzel bişey be!!!


Ekleme: Bu arada, bu partiyle gönderdiğimiz arkadaşlarımızdan biri, oğlan anası olan, mavilerinin müsebbibi pazar sabahı itibariyle normal doğumla bebişini kucağına almış darısı diğer adayların başına....

25 Aralık 2012 Salı

Bilyelerle Çalışmak



Yaklaşık iki yıldır evvelden paşabahçede satılıyor olan ben aramaya başladığım sıralarda artık üretilmeyen çevresinde bilye sığacak kadar minik yuvarlakları olan şekerlikten arıyordum. Bir türlü de bulamıyordum ki.


Son ramazan bayramında bir akrabamızın çikolata ikram ettiği şekerlik tam benim istediğim gibiydi ve ben buna göz koydum. Kadıncağız ne yapsın baktı ki benim ağzımın suyu akıyor şekerliğe baktıkça bana 'hediye' etti.
Fakat ben ramazan bayramı dönüşü bu çoook aradığım şekerliği baba evinde unutup geldim...

Kurban bayramından gelirken getirdim. Ve kasımın sonlarına doğru da aktivitemizi gerçekleştirdik nihayet.


Ortadaki bilyeler tek tek etraftaki boşluklara yerleştirilir. Daha sonra da tek parmak hareketi ile şıngın mınır şekeliğin içine yuvarlanır. Çok eğlenceli...

Çalışma halımız yok özel alanını belirleyecek ama neyse.. Zamanla o da olur..

22 Aralık 2012 Cumartesi

Son günler

Baktım da yine 3 haftayı geçmişim yazmayalı. Böyle arayı açınca da bir soğukluk oluyor ki toparlayamıyorum.

Yazamadım ama hastalıklarla boğuşuyoruz.  Burada belirteyim bu yazımda hastalıklardan bahsedeceğim okumak istemeyebilecek olanlara şimdiden söyleyeyim de vaktinizi almayayım.



Malum sincap kreşe başladı ve hastalık mevsimi de bizim hanemizde kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Annesinin de ondan kalır yanı yok. Kurban bayramından bu yana halsizlik vs. derken en son geçen hafta çok şiddetli baş ağrılarım da gribime eklenince oğluşu götürdüğümüz hastanedeki dahiliyeciye bir de ben göründüm ki sinüzit falan filan dedi doktor. Antibiyotiksiz halletmeye çalışıyorum ama baş ağrılarım devam ediyor. Bir miktar daha iyi. E bilgisayar başına oturup da iki satır yazabiliyorsam...
İnşallah tamanen geçer.


Ömercik ise 1 ay önce orta kulak iltihabı olmuştu. Geçen haftadan beri de öksürüyordu. Salı sabahı annanesine 'kulağım acıyor' demiş ki bize 'eyvahh' dedirtti.. Fakat arkası gelmedi.

Sonrasında üç uykusuz gece geçirdik. Adam uyanıyor öksürüyor öksürüyor akıntıyı yutuyor. Sonra su veriyoruz burnunu temizliyoruz ve uykuya geri dönüyor. Ve sabaha kadar baş ucunda bir sürü mendil birikiyor-du. Cuam günü farklı bir doktor (hemen antibiyotik vermiyor diye tavsiye üzerine gittiğimiz bir doktor) görsün istedik ve düştük yollara. Adam bademcikten, bronşite bir sürü şey söyledi. Antibiyotiği de yazdı :)

Fakat hastaneden eve dönme ve akşam yemeğine kadar geçen sürede bizim oğlan hemen hemen hiç öksürmedi. En son 38'lerde olan ateşi hiç yükselmedi. Ben de antibiyotiği biraz bekletmeye karar verdim. Ve şükürler olsun ki gece de hiç öksürmedi. Sabah uyanınca acısını çıkarttı sağolsun:) İnşallah doğru yapmışızdır. Öksürüğü ise biraz göğsünden gelmeye başladı. Bakalım... İnşallah antibiyotiksiz atlatırız bu hastalığı. Bu arada tavsiye üzeri gittiğimiz doktor 180 lira civarında tahlil yaptırdı :))  Şimdi bu doktorlara ne dersin...
Bizim doktorumuz gibileri de bol dua alıyorlar diğerleri sayesinde. Biz de arada başka doktorların kapısını çalıyoruz ki sürekli doktorumuz, daha çok dua alsın diye.  Daha önce de başka bir doktor tecrübemiz olmuştu şöyle ki.



İşte ben bu yüzden yazamadım uzun zamandır.

Bizim oğlan annenesine 'annane ben bir türlü iyileşemedim dimi' demiş ve annanesini hüngür hüngür ağlatmış.
Allah beterinden saklasın, biz bu hastalıkla böyle bitap düşerken Berrasu kuzusu ve annesi geldi aklıma.

Ne olur siz de dua edin...


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...