8 Ocak 2010 Cuma

Uykulu


Yeni yılın ilk haftasında biraz hasta olduk.

Oğlum oldu.


Geçen hafta süt izni + yılbaşı tatili + haftasonu = 4 gün beraber olunca pazartesi gene bir afalladı miniğim.


Gün içinde ara ara kapıya bakıp "annne anne" diye seslenmiş durmuş.

Akşam üzeri ise ağlamaklı mızmızlanarak "anne"lemeye başlamış.

Her geçen gün daha fazla alışmış yeni duruma.


Dün öğleden sonra ise ateşlenmiş.

Geldiğimde ateşi 38 derece civarıydı. Fitil yaptım düştü. Gece 12 gibi 39'u buldu ateşi Pedifen şurup verdik yarım ölçek.

Sabah 5 gibi tekrar ölçtük tekrar çıkmış ateşi tekrar yarım ölçek şurup verdik.

Öğlen 12 gibi bir yarım kaşık daha verdim.


Bu arada doktorumuzla haberleşiyorduk tabi ki.


2'de de doktorumuza muayeneye götürdük. Soğuk algınlığından şüphelendi. Boğazı biraz kızarmış. Kontrole devam edeceğiz.


Şuanda da yükselip düşüyor işte...


Yavrum gözleri mahmur, hali de yok ama hala oynıycam diye uğraşıyor.

Kıyamıyorum.


Ama ateşlenmesi de iyi sonuçta.

Düşüremememiz kötü. İnşallah düşecek.


Gelirken yolda trafiğe takıldık. Bir ara öndeki araba ilerlerken ben ilerlememişim annem seslendi.

İnanır mısınız içim geçmiş.

Ben inanamıyorum.. Gözlerimi kapatıp dalmışım. Hatta hafiften rüyalar bile görmüşüm.

Korkunç birşey ama gece ateş ölçmekten uyuyamayınca bünyem fırsatını bulurbulmaz uyuklamaya başlamış.

Allah korudu yani.

E komik de hani :)


Pazar günü de bir arakadaşa gideceğiz. Sordum doktora bulaşıcı birşeyse gitmeyelim onların da bebeği var diye. O zamana birşeyi kalmaz, mikrobik de görünmüyor dedi.


İnşallah pazardan önce, sabaha kadar iyileşmiş olur minik tavşanım. Nasıl süzülüyor bu veletler hemencecik.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...