1 Ocak 2010 Cuma

01.01.10

Dün gecenin yorgunluğundan dolayı kimsecikler evinden bu saatte çıkmaz, bize sabah uykusunu hasret bırakan oğlumuzdan dolayı nasıl olsa uyumuyoruz deyip düştük yollara.



İlk durak Molla Aşkı Parkı (Fatih):



İşte bizi ilk karşılayan pırıl pırıl güneşin altındaki bu müthiş manzara oldu. -Gel de sevme şimdi bu güzel İstanbul'u-



Gece kondular konmasaymış diye hayıflanıyor insan. Ahhh diyor ahhh kıymeti bilinmemiş güzeller güzelinin..

Kafelerde ise kimsecikler yoktu :) -Buraya yazın mutlaka gelmek lazım serin serin oturulur-

E karnımız da aç tabi ki. Planda tost-çay vardı ama gene belediyenin en yakındaki sosyal tesislerinde aldık soluğu. En sevdiğimiz de paçanga böreği.

Belediyenin belki de en güzel hizmeti bu tesisler. Hemen her kesimden insana hitap ediyor. Bazılarında hizmet çok iyi olmayabilir ama birçoğunda iyi ve yiyecekler de güvenilir, temiz. Biz sıksık tercih ediyoruz.

Ordan hooop Eminönü'e.

Bir cebe park ettik arabayı, yaktık dörtlüleri hemen gidip geleceğiz dursun azcık deyip Mısır çarşısına doğru yollandık. Yeni Caminin önünde kuşlara hayretler içinde baktı minik kuş :) Mısır çarşısında da az şaşırmadı yavrucak kalabalığı görünce.




Hurmamızı aldık. -Bu Kudüs hurması ne kadar güzelmiş- Biraz dolandık. Aman arabayı çekmesinler endişesiyle çok da oyalanmadan döndük arabamıza.


Ordan hooop Beyoğlu'na.

Aylar oldu, belki bir yıl oldu İstiklal'de gezinmeyeli. Bu sefer miniğimiz de yanımızdaydı. Ne mutlu Allahım!!!

İstikamet Galata Mevlevihanesi. Ne yazık ki tadilat nedeniyle kapalıymış.
Hadi dönelim geze geze Hacı Abdullah'a gidelim dedik.
Taa Abdulhamit döneminde açılmış ve ustadan çırağa devredilerek gelmiş bugünlere.
Yemekler harika. Elbasan Tava'sı enfes!

Bir de bu tatlı... Haşhaşlı. Çok beğendim çok.

Akşam oldu ve biz döndük geldiğimiz yoldan geriye.


Bu da benim miniğim. İlkkez İstiklal'de. Hava sıcaktı ama çok rüzgarlıydı. Kulaklarını korumak için içine giydirdiğimiz şapkası gözlerine kadar kaymış. Çok da uykusu geldi dönüş yolunda. Şapkasını kaldırınca afacanlığa başlıyor kapatınca sakin duruyor. Sanırım uyumak istiyor. Biz de bozmadık keyfini :)

Akşamın alaca karanlığında İstikbal* İstiklal'de.

Yeni yılın ilk günü Taksim'e gitmeyi hep severim. Ama daha erken bir saatte gidip tenha tenha gezmeyi seviyorum. Bizim gittiğimizde çok çok kalabalıktı. Ama olsun Beyoğlu'nun tadı da böyle çıkar dimi.

Bu yorucu gezi bana çok iyi geldi. Yeni yerler de özlediğim yerleri de gördüm, üstelik de oğlumla. İstanbul'da görülecek o kadar çok yer var ki. Ömrümüz kifayet eder mi bakalım.

*İstikbal tabi ki benim oğlum oluyor. Anlaşılıyor dimi :) Şairane bir ruhum var :P

2 yorum:

Anne ve Bebisi dedi ki...

Ne guzel bir gun gecirmissiniz :) Manzaralar enfes..

sirinanne dedi ki...

Güzel bir gündü gerçekten.
Bu manzaraların resmini bir de annevebebesi çekse ne güzel görünürler :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...